25 Aralık 2017 Pazartesi

Battalbey Firmasının Doğuşu


   
    Uluslararası gıda zincirleri sektöründe ülkemizi başarıyla temsile eden ve dünya devlerine Kafa tutan ‘Çiğ Köfte’ markaları arasında sektörün lideri konumunda ki BATTALBEY Çiğ Köfteleri markasının mimarı ve aynı zamanda BATTALBEY GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Sait Aybak,

2003 yılında faaliyete başlayan BATTALBEY Grup, çiğ köftede Türkiye Pazarının lideri Konumunda ve Türkiye Pazarının yaklaşık yüzde 10’nunu elinde bulunduruyor. Almanya’nın Nürnberg kentinde de şubesi bulunan BATTALBEY Grup, çiğ köftenin yanı sıra Erkek Giyim Kaleminde tekstil imalatı ve satışı ve peçete imalatı yapıyor.

Markanın mimarı ve çiğ köfte sektörüne ilkleri kazandırarak belki de sektörün bu kadar Büyümesine ve sınırlarımızın dışına çıkmasına vesile olan Sait Aybak, mütevazi kişiliği ve Geniş perspektifli ticari zekası ve yatırmacı kimliğiyle ön plana çıkan bir iş adamı profili.



     Markasının ismine nasıl karar verdiğinden tutun, sektöre nasıl girdiklerine, sektöre nasıl Yenilikler kazandırdıklarına, markanın Pazarda ki yerinden, sektörün gelişim sürecine kadar Birçok konuda bilgiler aktaran Sait Aybak ile yaptığımız keyifli sohbetin detaylarını siz Değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz…



BATTALBEY İSMİ NEREDEN GELİYOR?

    Sait Aybak,“Ben dünyaya geldiğimde Dedem, Cüneyt Arkın’ın da Türk Sinemasında Canlandırdığı hakkında birçok kahramanlık hikayesinin olduğu Seyyid Battal Gazi’nin Kahramanlıklarından etkilenerek, ‘Bu çocuğun ismi Seyyid Battal Gazi olsun’ demiş.

“Ancak babam nüfus müdürlüğüne gittiğinde, nüfus memuru bu isme karşı çıkmış ve nüfusa Sadece Sait olarak kaydetmiş. Ancak ailem ve arkadaşlarım bana Battal demeye devam Ettiler. Hatta ilkokulda 4’e kadar öğretmenim karneme Battal Aybak yazdı. Babam askere ilk Gittiğimde beni telefonla aradığında ‘Battal Aybak ile görüşebilir miyim?’ dediğinde görevli Asker ‘burada öyle biri yok’ diye telefonu kapatıyormuş, babam bir kez daha arayıp, ‘Oğlum Sait Aybak ile görüşmek istiyorum’ diyormuş.”

“Bizde markamıza isim bulmaya karar verdiğimizde aile büyüklerimizin bize uygun gördüğü Bu isimleri kullandık. BATTALBEY ve SAİT ismiyle markalarımızı oluşturduk. Yani markanın İsim babası birazda dedem ve diğer aile büyüklerim. Bu markaların yazı karakteri, logolar ve Renk seçimi tamamen bize aittir.”


BATTALBEY ÇİĞ KÖFTE SEKTÖRE NASIL GİRDİ?
   Sait Aybak,“Sektöre kendi evimizde kendi yoğurduğumuz çiğ köfteleri seyyar tezgahlarda satarak başladık. Belki de bu sektörün bu kadar büyümesinde hatta sektör için devrim niteliğindeki sanayileşme hamlesi yine bizim tarafımızdan geliştirildi. İlk çiğ köfte makinesini biz tasarladık ve sektörün hizmetine sunduk. Yani fabrikalaşmayı başlatan BATTALBEY Çiğ Köftedir.”
ÇİĞ KÖFTE, TEKSTİL ve PEÇETE İMALATI YAPILYOR…
   “Yaklaşık 7000 metrekare kapalı alana sahip olan genel merkezimizin yaklaşık 2000 Metrekaresinde çiğ köfte imalatı yapılıyor, ürünlerimiz arasında ACISOS ve Nar ekşisiyle Yapılan EKŞİSOS var. Merkezimizin yaklaşık 1000 metrekaresinde ise yine kendi İsmimizle bir marka haline getirdiğimiz erkek giyim tekstil imalatımız var. Ayrıca gıda Sektöründe kullandığımız peçeteleri yine kendi merkezimizde kendimiz üretiyoruz.”
2000-2500 KİŞİLİK İSTİHDAM KAPASİTESİ VAR…
  “Genel merkezimiz bünyesinde 150 ve kendimize ait şubelerimizde yaklaşık 250 işçi İstihdam ediyoruz. Bayilik verdiğimiz şubeleri de sayacak olursak ki Türkiye genelinde Yaklaşık 500 civarında şubemiz var, buralarda çalışan insanları ve ürünlerimizin Malzemelerini tedarik ettiğimiz insanları da ilave edersek yaklaşık olarak 2000-2500 kişi İstihdam etmiş oluyoruz.”



KATKI MADDESİ KULLANILMIYOR…
  “Market raflarında satılan ve birçok gıda üretim kaleminde kullanılan bazı katkı maddeleri Sağlıklı olmadığı gerekçesiyle çiğ köftecilerin kullanımına yasaklandı. Örneğin cipslerde Kullanımı devam eden lezzet arttırıcı Monosodyum Glutamat’ın (MSG) çiğ köfte imaltında Kullanılması yasak. Elbette bu katkı maddelerinin birçok yan etkisi var. Bu durum çiğ köfte Üreticilerinin kendi malzemelerini kendilerinin üretmesine ve en önemlisi bu malzemelerin Organik ve dolayısıyla sağlıklı olmasına neden oldu.”